Land Rover markasının Premium kompakt SUV’u Discovery Sport ile yaptığımız videolu test sürüşü
Ayrıca;
Ocak ayında İzlanda’da dünya basını ile aynı anda kullandığımız detaylı sürüş izlenimi…
Land Rover Discovery 2.0L Si4
Land Rover’ın yenilenen haliyle “Dünyanın çok yönlü Premium kompakt SUV’u” olarak nitelendirdiği Discovery Sport’u İzlanda’nın karlı ve buzlu yollarında kullandık.
Yazı: Ahmet Armağan / Reykjavik – İZLANDA
Uçağın piste indiği sırada etrafta her yerin buzla kaplı olması, benim için maceranın başlangıcıydı. İzlanda’ya ilk defa geliyordum ve bu mevsimde buranın nasıl olabildiğine dair tek bildiğim internet üzerinde edindiğim hava durumuydu. Danimarka üzerinden aktarmalı olarak yaptığım yolculuk takribi 8 saat sürdü ve Keflavik Havalimanı’na indiğimizde hava neredeyse kararmak üzereydi.
Henüz saat 16:30 bile değildi ve gökyüzü zifiri bir şekilde kararmaya başlamıştı! Öncesinde biliyordum… Çünkü sabah Reykjavik’te uyandığımda da hava henüz aydınlanmamış olacak ve bu saat 9:30’lara kadar sürecekti. İzlanda’nın çetin hava şartları için Land Rover yetkililerinin hazırladığı ekipmanla birlikte kısa bir brifingin ardından bu keyifli maçın ilk round’ı için harekete geçtik.
İlk olarak Land Rover Discovery Sport benzinli versiyonuyla yola çıkıyoruz.
Önümde aşmam gereken tam 104 km’lik bir rota var. Rota’nın ilk aşaması buzlanmış asfalt bir yol olarak belirlenmişti. Çivili olarak değiştirilmiş dört adet kış lastiği ve Land Rover Discovery Sport kilometrelerce uzaktaki Atlantik’in ortasındaki bir adada beni hiçbir şeyin korkutamayacağı kadar güven veriyordu. Tabii bu güven fazla sürmedi. Bunu söyledikten birkaç kilometre sonra navigasyon bizi bir dağ yoluna doğru çevirdi ve hem hava şartları hem de coğrafya bir anda bambaşka bir hale büründü.
Reykjavik ve Nesjavellir arasındaki 27 km’lik Jeotermal boru hattını taşıyan bu ikonik yol, benim hayatım boyunca unutmayacağım deneyimlerden biri oldu. Sıcaklık göstergesinin -7 derecelere kadar gerilediği yol boyunca eşini görmediğim türden rüzgârın eşlik ettiği kar ve buzla kaplı yolun ardından ilk gün konaklayacağımız otele ulaştık. İkinci günün deneyimini yaşamadan önce sizlere yeni Discovery Sport’dan bahsetmek istiyorum.
Yeni Land Rover Discovery Sport ile birlikte bildiğiniz tüm Discovery kurallarını unutabilirsiniz. Çünkü bu otomobil tüm yönleriyle bambaşka bir felsefeyle karşımıza çıkıyor. Marka, yeni Disco’yu Premium Kompakt SUV olarak geçmişteki Freelander ile Evoque’un bir sentezi olarak yorumluyor. Ve bundan sonrası için yetkililer, Range Rover gibi bir Discovery ailesinin de Land Rover bünyesinde oluşacağını söylüyor.
Land Rover Discovery Sport cömert ölçüleriyle de iddialı bir şekilde geliyor
Evoque modeliyle benzer altyapıyı paylaşan Discovery Sport, asfalt üzerindeki dinamik sürüş kabiliyetini gelişmiş arazi özellikleriyle birlikte mükemmel bir kombinasyonla sunuyor. Evoque’a oranla yüzde 50’ye varan bir farklılıkla üretildi model.
Ayrıca çok noktalı arka süspansiyon sistemi tamamen yenilenmiş olarak karşımıza çıkıyor. Buna bağlı olarak, salıncak taşıma kollarının her biri 1 kg kadar hafifletilmiş ve bu bir Land Rover’da ilk kez yapılıyor. Ön süspansiyonlardaki gelişmiş hidrolik amortisörler, iç kısmındaki yeni yapı sayesinde gereğinden fazla sönümlemeyi engelliyor.
Sertleştirilmiş olan ön viraj denge çubuğu ise stabiliteyi önemli ölçülde etkiliyor. Diğer yandan yüksek sürüşüne ve ölçülerine rağmen Discovery Sport, bir SUV’a oranla iyi tutuş özelliklerine sahip. Asfalt zeminde çivili lastiklere rağmen önden kayma eğiliminin az olduğunun sinyallerini veriyor.
Gövdenin salınımı oldukça rijit ve otomobili yönlendirme konusunda hem yavaş hem de hızlı virajlarda oldukça iyi.
Evoque’a oranla 100 mm artırılan arka iz açıklığı sayesinde otomobilin özellikle arka bölümünde fark edilir bir ferahlık var.
Karoseri oluşturan elemanların hafifletilmiş olması da Discovery Sport’a dinamizm kazandırıyor. Kullanılan alüminyum motor kaputu 8.2 kg, tavanı 8.7, arka bagaj kapağı ise sadece 7 kg ve gövdesi Freelander 2’den 22 kg daha hafif.
Sınıfına oranla verimli ve lider bir yolcu alanı sunan Discovery, özellikle ön bölümde çok geniş bir yaşam alanı sunuyor. Ayrıca diz ve baş mesafeleri de sınıfının ötesinde değerlere sahip ve 5+2 şeklinde stadyum adı verilen bir sistemle yedi kişilik oturma düzeniyle tasarlanmış.
Motor özelliklerine baktığımızda ise;
Yeni Land Rover Discovery Sport biri benzinli ikisi dizel olmak üzere üç farklı motor seçeneğiyle üretiliyor. Biz hem 2.0 lt 240 bg gücündeki benzinli üniteyi hem de 2.2 lt’lik 190 bg gücündeki dizel üniteyi kullanma fırsatı bulduk. Bir de TD4 adı verilen 150 bg’lik dizel ünite yer alıyor.
Özellikle dizel motorun sessizliği dikkatimizi hemen çekmeyi başarıyor ve geniş bir tork bandına sahip. Dokuz kademeli ZF şanzıman başarılı ekonomisinin yanı sıra akıcı geçişleri son derece keyifli. Yeni Discovery’nin Evoque’a oranlandığında daha hassas ve direkt tepkileri olan bir direksiyonu var.
İkinci gün bizi daha zorlu ve eğlenceli bir gün bekliyordu. Rotamız bu sefer tam 290 km’ydi ve birçok farklı zemin ve hava şartını yaşamayı bekliyorduk. Rota üzerindeki ilk durak, Þingveller adını taşıyan ve UNESCO Dünya Mirası listesinde de bulunan tektonik plakların oluştuğu bir bölgeydi. Bu bölgenin ardından kilometreler geçtikçe zemin şartları buzlu asfalttan yavaş yavaş zemini buz olan karlı bir güzergahta kendimizi bulduk. Soğuk Vadi olarak anılan ve The Kaldidadur adını taşıyan bu bölge, volkanik dağlar arasından geçen dramatik fakat bir o kadar da müthiş manzaraya sahip bir lokasyon.
Bundan önceki durağımızda yetkililer artık Discovery’mizi gelişmiş Terrain Response özelliğini kullanarak kar moduna almamız gerektiğini söylüyor. Uçsuz bucaksız bir doğa üzerinde farklı bir gezegende yol alıyormuşçasına ilerliyoruz. Belli noktalara görevli olarak konumlandırılan dev tekerlekli Defender’lara hiç iş düşmedi diyebiliriz. Çünkü bu zorlu zeminlerde Discovery bir kez bile engele takılmıyor. Burada biraz Terrain Response’dan bahsetmek istiyorum. Bu sistem biliyorsunuz ki Land Rover’ın uzun zamandır modellerinde yer verdiği bir dört tekerlekten çekiş sistemi. Genel; Çim / Çakıl / Kar; Çamur ve Kum şeklinde ayarlanmış olan beş farklı mod sayesinde size en uygun olanı seçmenize olanak sağlıyor.
Dinamik modu ise MagneRide süspansiyonlarla birlikte opsiyonel olarak sunuluyor ve bu özellik asfalt üzerinde etkili bir sürüş sunmayı başarıyor. Bu sistemin bir parçası olan suyun derindiğini hesaplayan Wade Sensing sayesinde Discovery Sport 600 mm’ye kadar olan derinlikteki sulardan rahatça geçebiliyor.