Çevremdeki insanların her geçen gün SUV arzularının daha da üst noktalara çıktığını görmek beni bazen rahatsız etmiyor değil. Çünkü bunu bir statü meselesi gibi yorumlamak sadece bizim ülkemize ait bir olgu. Amerika başta olmak üzere Türkiye’nin dışında bir çok ülkede bir dört çeker genelde hak ettiği şekilde kullanılıyor. Fakat bizde durum biraz önce de bahsettiğim gibi çok farklı. Lastiği çamura değmemiş acayip arazi özelliklerine sahip SUV’lar, kışın, kış lastiği kullanılmadığı için dört lastiği aynı anda patinaj çekenler, keşmekeş şehir trafiğinde yapılan zor manevralar ve boyutlarından dolayı bulunmayan park yerleri… Herhalde bu yazdıklarımdan sonra sizde buralardan kendinize bir pay çıkardınız ve bir SUV hayali kuruyorsanız şu anda vazgeçmek üzeresiniz. Tabi bu işin şakası. Fakat ülkemizdeki manzara ne yazık ki bu.
Durum böyle olmasına rağmen SUV satışları hız kesmeden devam ediyor ve markalar arasındaki kızışan rekabete her gün bir yenisi ekleniyor.
Bugün rakipleri arasında özellikle kadın kullanıcılar tarafından beğenilen ve her zaman ilgi görmeyi başarmış yepyeni bir otomobilin direksiyonuna geçiyoruz. Toyota RAV4…Bu otomobili gördüğüm anda ilk söylediğim şey neydi biliyor musunuz? Çok çirkin değil mi? Evet samimi davranıyor ve bunu itiraf ediyorum. Çünkü Toyota’nın son dönemde Auris ile başlattığı ‘under priority’ adını verdiğim tasarım çizgisini elimde değil beğenemiyorum.
Markanın bu kavrama yeni geçmiş olmasını göz önüne alırsak, daha işimiz çok gibi görünüyor. Tasarım aslında ‘zevkler ve renkler’ gibi bir şey… Ama yine de ben düşüncemde kararlıyım. RAV4 için söyleyecek iyi ve kötü bir çok şey var kafamda… Bir defa büyüyen boyutları geçmiş modellere göre otomobili daha farklı bir noktaya getirmiş. İç mekân çok daha ferah. Özellikle de arka koltuktaki diz mesafesi dikkat çekici ve otomobilin konfor anlamında beğendiğim yönlerinden biri…
İç mekânda da yeni tasarım dilinin yansımaları var. Yumuşak deriden kullanılan malzeme çok daha şık ve kaliteli. Ortaya konumlandırılmış olan büyük ekranda navigasyon özelliği standart. Ayrıca yakıt tüketimiyle ilgili veriler ve grafiklerde bu ekranda yer alıyor.
RAV4 tamamen yenilmiş olsa da kaputun altındaki ünite geçmiş yılları hatırlatıyor. 2.0 lt’lik benzinli motorun göreve devam ettiği RAV4’ün teknolojik anlamdaki en önemli yeniliği Multidrive S şanzımanı. 1515 kg’lık eski RAV4’e oranla yeni RAV4 50 kg daha ağır. Bu ister istemez otomobilin hızlanmasına yansıyor. Alt devirlerde zaten çok güçlü olmayan motor yenilenen RAV4’de biraz daha cansız.
Fakat 7 kademeli olarak ayarlanmış yeni şanzıman keyifli geçişlere sahip. Soluksuz ve sarsıntısız. Sürüşü ciddi anlamda etkiliyor. Üst devirlere çıkıldığında vites büyültmek ve küçültmek ise sportif bir his bile yaratıyor.
Bu şanzımanın yeni RAV4’de bir diğer katkısı da yakıt ekonomisi anlamında olmuş. Tüketim fabrika verisi 100 km’de 7.6 lt dolaylarında. Ben sürüş esnasında bu değeri görmesem de 8.2 -8.3 gibi rakamları görmek mümkün. Fakat tempoyu biraz artırayım derseniz 10 lt’ün üzerine çıkmanız an meselesi…
Asfalt üzerinde otomobil oldukça sessiz. Virajda eskiye oranla daha iyi tutunuyor. Entegre dört tekerlekten çekiş sistemi ESP ve VSC ile sürekli olarak haberleşerek uyum içinde çalışıyor. Sadece arazi şartlarında değil zemin kayganlaşmaya başladığı anda sistem sürekli olarak yol şartlarına uygun olarak otomobili dengede tutuyor. Ayrıca kilitli diferansiyel seçeneği ile RAV4 daha etkili bir şekilde engelleri aşabiliyor. Fakat zemin biraz bozulduğunda arka süspansiyon darbeyi iyi absorbe edemiyor ve fazla sesli. Arka koltukta oturanlar bu konforsuzluğu daha fazla yaşıyor. Gerek asfalt üzerinde gerekse yol dışındaki böyle bir tepki yine RAV4’ün beğenmediğimiz yönleri arasında.
Geniş hacmi ve fonksiyonel saklama gözlerinin yanında büyük bagajı SUV’nin geniş yaşam alanı sevenler için birebir.
Tamamen yenilenen yapısının yanı sıra bir dizi teknolojik yeniliği de bünyesinde barındıran RAV4, şerit takip asistanı ve kör nokta uyarı sistemi gibi aktif güvenlik sistemleriyle daha güvenli.
Yeni RAV4 eskiden olduğu gibi yine benzinli 2.0 lt’lik modeliyle ilerleme yolunda. Fakat bu sefer 2.0 lt’lik iki tekerlekten çekişli dizel ve yine 2.2 lt’lik otomatik şanzımanlı dizel versiyonları daha bulunuyor. Bu otomobil vergi diliminde zaten üst seviyede kaldığı için pekte bir şansı yok.
