TEST: Range Rover Sport SVR. Otomobilleri çok seviyoruz. Hızlı otomobilleri ise biraz daha fazla… Hatta bu işi yapmamızın en önemli sebebinin de bu olduğunu söyleyebiliriz.
Her yeni otomobil geldiğinde bir başka heyecanla oturuyoruz o direksiyonun başına. Her birinde ise farklı heyecanlar yaşıyoruz. Hep aynı sorular kafamızda… “Acaba nasıl yürüyor? İyi yol tutuyor mu?’ Birkaç kilometre yaptıktan sonra “direksiyon iyimiş, tepkili…”Frenler güven veriyor ya da vermiyor…” Biraz gazlamaya başladıktan sonra; “çok yakıyormuş ya da bu kadar gazladık ibre kıpırdamadı.” Diye konuşuyoruz kendi iç sesimizle…
Ama bazıları var ki daha kağıt üzerindeki verilerle bile bizi heyecanlandırmayı başarıyor. İşte bunun en sıra dışı örneklerinden biri olan Range Rover SVR ile son döneme damgasını vuran unutamayacağımız bir gün…
Tam 2.4 tona yakın bu koca çocuk; 8 silindirli 5.0 lt’lik supercharger’lı motoruyla bize acaba neler yaşatacak?
Bugüne kadar üretilmiş olan en hızlı ve en dinamik Land Rover olma özelliğini taşıyan SVR, dıştan bakıldığında bildik Sport’a oranla gövdesinde birçok farklı performans öğesi barındırıyor. Özellikle ön tampondaki geniş hava girişleri ilk bakışta onun bir SVR olduğunu vurgulayan en önemli detay. Ayrıca tamponun hemen arkasındaki geniş intercooler havayı soğutarak supercharger’a ulaştırıyor.
Aerodinamik verimliliği artırmak adına arka tarafta daha büyük ve belirgin bir spoylere de yer veriliyor. SVR’nin tabii ki gövdesindeki amblemler süper spor kullanıcıları ürkütmek için henüz yeterli değil.
Kapıyı açıp otomobilin içi bildik bir SUV’a göre fazlasıyla sportif. Özellikle yarış koltukları bu otomobilde bir şeylerin normal olmayacağının haberini veriyor.
Marş düğmesine bastığınız anda büyük bir gümbürtüyle SVR çalışıyor. O da ne! Bütün gözler üzerinizde… Oysa ki henüz konsoldaki çift aşamalı egzozun düğmesine basmamışken bile! Evet düğmeye bastığım andaki patırtılar, gürültüler adeta bir yarış otomobili gibi. Etraftaki herkes gaz pedalından ayağımı çektiğim anda bana bakıyor.
Şu an dünyanın en yetenekli performans SUV’unu kullanıyorum. Bu otomobil öylesine yetenekli arazi özelliklerine sahip ki, Vitesin hemen yanında yer alan Terrain Response butonuyla istediğiniz sürüş programını seçebiliyorsunuz. Kar, çamur, kum bu seçeneklerden bazıları… Ayrıca otomatik seçeneğiyle otomobil tutunduğu zemine uygun olan sürüş programını kendi ayarlıyor.
Tüm bunlara ek olarak otomobilin süper sporları üzecek performansı ise adeta ağzımızı açık bırakıyor. Şaşırtıcı dengedeki şasi ve süspansiyon yapısı adeta sihirli gibi. Aktif anti-roll sistemi, yolu saniyede 500 kez analiz eden aktif amortisörler bu işin kilit noktaları…
Özellikle Dynamic sürüş modunda bunu net bir şekilde görebiliyorsunuz. Kesinlikle esnemiyor ve burkulmuyor. SVR virajlı yollarda dört tekerlekten çekişli çok güçlü spor bir otomobil kullanıyormuş gibi hissettiren tepkiler ortaya koyuyor. Otomobili bir sonraki viraj korkusuzca taşıyabiliyorsunuz ve bunu yaparken hızının kaç olduğunun çok da bir önemi yok. Çünkü bir SUV’a göre hataları tölare etme konusunda JLR mühendisleri inanılmaz bir teknoloji ortaya koyuyor. Sürüş esnasında önden kaymanın minimize edilmesi için tekerleklere birbirinden bağımsız şekilde fren gücü uygulayarak tork dönüştürme etkisi yaratılmasını sağlanmış ve bu sayede otomobil önden kaymaya başlamadan bu etki ortadan kaldırılıyor. Bunu yokuş yukarı keskin viraj çıkışlarında düşük devirde gelen yüksek torkun etkisiyle daha da iyi anlıyorsunuz. Tabii bu tutunmada Terrain Response sürüş programı içine dahil edilen dinamik aktif kilitli diferansiyelin de payı büyük.
Range Rover Sport’un öylesine tepkili ve iyi ayarlanmış ve keskin bir direksiyonu ve müthiş bir gaz tepkisi var ki kesinlikle bir SUV’un çok ötesinde. Rüzgar ve yol sesleri de son derece başarılı bir şekilde optimize edilmiş ve yüksek hızlarda dahi sadece yolun akışını hissediyorsunuz. Tabii burada kükreyen V8’in sizi sürekli olarak tahrik etmesi de başka bir konu.
550 HP’lik hiç de azımsanmayacak gücü kontrol edebilmek için ZF’in sekiz kademeli şanzımanı görev yapıyor. Bu şanzıman son derece yumuşak ve duyarlı. İnanılmaz bir akselerasyonla kısa sürede yüksek hızlara ulaşan SVR, 3000 – 6000 d/dak arasında sunduğun yüksek gücün yanı sıra V8’in senfonik sesi adeta bir müzik ziyafeti yaşatıyor.
SVR gerçekten de SUV’un fonksiyonelliğini süper spor hazzıyla yaşatan ender otomobillerden biri olarak son yıllara damgasını vuruyor. Nürburgring Nordschleife 8 dak 14 sn.’lik bir değere imza atan Range Rover SVR ile hemen her yol şartında, hızlı bir süper spor kovalayabilir hatta o kişinin canını ciddi şekilde sıkabilirsiniz.