Bir SUV ile yapılacaklar bundan 20 yıl öncesine kadar çok sınırlıydı. O zamanlar sadece belli bir amaca hizmet etmek için yaratılmış olan bu koca çocuklar, bugün en lüks sedana bile kafa tutar hale geldiler. Hem de her yönüyle…Ülkemiz başta olmak üzere dünyanın merakla beklediği bir otomobilin direksiyonundayız. Yeni Range Rover Sport…
İstanbul caddeleri başta olmak üzere Türkiye’de görebileceğiniz en çok tercih edilen lüks SUV’ların başında gelen bir model uzun zamandır da yenilenmeyi bekliyordu. Arada ufak bir makyaj operasyonu geçirmiş olsa da Sport, 2005 yılından beri aynı olan bir otomobil. Dıştan bakıldığında klasik bir Range Rover olduğunu her haliyle belli ediyor ama eksiye oranla tamamen yenilenmiş olan bir otomobil. Selefinden daha keskin, çok daha agresif ve çok daha yetenekli. Land Rover yetkilileri, bu otomobilin şimdiye kadar üretilen en çevik ve en tepkili Land Rover olduğunu söylüyorlar.
Range Rover Sport ve Özellikleri
Bana göre ve belki de kimilerine göre büyük Range Rover’dan da daha şık. Sport’un gövdesinde ağabeyinin izlerine fazlasıyla rastlamak mümkün. Hatta aynı alüminyum alt yapıyı ortak olarak kullanıyorlar. Fakat iki otomobil arasında parçalara bakıldığında yüzde 75’e varan oranda bir farkılık var. Evoque’u andıran kabini de gayet hoş ama bazıları için çok yalın ve sade olabilir. Tabii burada göze hemen konsolun ortasındaki vites kolu göze çarpıyor. Evoque ve Range Rover’da kullanılan buton yerine burada klasik bir vites koluna yer verilmiş. Bunun sebebi otomobilin sportif algısını daha da artırmak ve daha dinamik bir sürüşe sahip olduğunu vurgulamak için özellikle yapılmış bir detay. Fakat bu detayın bir de handikapı var.
Vitesi ileri konumundan geriye doğru çekerken alttaki düğmeye basmadan vites diğer konuma geçmiyor. Buna alışmak ise zaman alıyor. Yeniliklerden bir diğeri de ana ekran artık yüksek çözünürlükte kullanılıyor. Kalitenin ise tüm kokpit içinde daha üst seviyelere yükseldiğini görüyoruz. Bu detaylardan kısaca bahsedip bir an önce otomobilin sürüş özelliklerine geçmek istiyorum. Çünkü anlatacak çok yenilik, gelişim ve Range Rover Sport’un şu an rakipsiz olarak nitelendirebileceğim bir sürüş dinamiği var.
Tabii ki rakipleri arasında… En yakın rakibi olan Porsche Cayenne’i bile karşısına aldığında Cayenne için durum gerçekten de çok zor… Range Rover Sport için şöyle bir benzetme yapabilirim. 180 kiloluk bir insanın havada parande, minder üzerinde takla atabildiğini ve uzun atlama yapabildiğini hayal edin.
İşte cüssesine oranlandığında Sport, bir SUV’a göre böyle bir insanın yeteneklerine sahip. Peki bu otomobil bunu nasıl yapıyor? 2.1 tonluk bir SUV nasıl oluyor da bir spor otomobil gibi yol tutabiliyor ve çizgisini bozmadan yoluna devam edebiliyor? Cevap çok zor değil. Süspansiyon yapısı adeta sihirli gibi. Aktif anti-roll sistemi, yeniden tasarlanantasarlanan ön amortisörler, yenilenen direksiyon ve yolu saniyede 500 kez analiz eden aktif amortisörler bu işin kilit noktaları…
Sport’un bu rijiditesindeki hissedilebilir önemli farklardan biri de, gövdenin yana yatma eğilimini önceki modele oranla büyük ölçüde azalmış olması. Özellikle Dynamic sürüş modunda bunu net bir şekilde görebiliyorsunuz. Kesinlikle esnemiyor ve burkulmuyor. Bunu yaparken hızının kaç olduğunun bir önemi yok.
Range Rover Sport için kötü birşey söylemek gerçekten güç.
Sürüş esnasında önden kaymanın minimize edilmesi için Land Rover mühendisleri, tekerleklere birbirinden bağımsız şekilde fren gücü uygulayarak tork dönüştürme etkisi yaratılmasını sağlanmış ve bu sayede otomobil önden kaymaya başlamadan bu etkli ortadan kaldırılıyor.
Bunu yokuş yukarı keskin viraj çıkışlarında düşük devirde gelen yüksek torkun etkisiyle daha da iyi anlıyorsunuz. Tabii bu tutunmada Terrain Response sürüş programı içine dahil edilen dinamik aktif kilitli diferansiyelin de yüzde 30’a varan iyileştirmeyle payı büyük. Range Rover Sport’un öylesine tepkili ve iyi ayarlanmış ve keskin bir direksiyonu var ki bir SUV’dan çok spor bir otomobil kullanıyormuş gibisiniz. Rüzgar ve yol sesleri de son derece başarılı bir şekilde optimize edimiş ve yüksek hızlarda dahi sadece yolun akışını hissediyorsunuz.
Sürüş Programları
Tabii yaklaşık olarak 570 bin TL’den başlayan bir rakamı bu otomobile verdikten sonra kimin arazi girebileceği ise merak konusu… Ama biz yine de arazi özelliklerinden bahsedelim. Vitesin hemen yanında yer alan Terrain Response butonuyla istediğiniz sürüş programını seçebiliyorsunuz. Kar, çamur, kum bu seçeneklerden bazıları… Ayrıca otomatik seçeneğiyle otomobil tutunduğu zemine uygun olan sürüş programını kendi ayarlıyor.
Bunlara ek olarak otomobilin yüksek arazi kabiliyetine ek olarak aynalara yerleştirilmiş sensörler sayesinde yüksek su geçişlerindeki mesafe hesaplanarak ana ekrandaki sürüş bölümünde size yansıtılıyor. 850mm ’lik sudan Range Rover Sport sorunsuzca geçebiliyor.
Range Rover Sport ülkemize sadece 3.0 lt’lik SDV6 üniteyle getiriliyor. Bu motor, 292 bg’lik güce ve 2000 d/dak’da 600 Nm’lik tork değerine sahip. Ortalama tüketimi ise 7.3 lt. Sekiz kademeli ZF şanzımanla son derece uyumlu ve performanslı bir şekilde çalışan bu motor oldukça da sessiz. Sonuç olarak şunu söyleyebilirim. Range Rover Sport sürüş özellikleriyle şu anda rakipsiz konumda bir SUV. Hemen her açıdan ağabeyi Range Rover’ı aratmadığı gibi artıları da daha fazla. Fakat yüksek fiyatı onu geçmişte olduğu kadar popüler kılacak mı? Onu zamanla göreceğiz.
Yazı: Ahmet Armağan | Fotoğraflar: Savaş Yılmaz, savas@oanfotograf.net