Otomobil üzerinde güç hepimizin arzu ettiği bir kavramdır. Yüksek hacimli ve beygirli otomobilleri herkes çok sever. Fakat biz Türkler daha çok severiz. Kullanırken öz güvenimize de yansıyan bu olgu dizelden benzinliye, turbodan atmosferiğe tüm motorlar için geçerlidir.
Spor otomobilleri bir kenara bırakırsak, özellikle son dönemde artan vergiler kullanıcıların bu zevkine biraz ket vurdu diyebiliriz. Geçmişte 1.6 lt’lik versiyon yerine makul farklar ödeyerek alınan 2.0 lt ve üzeri otomobillerde son dönemde pergel iyice açıldı. Yüzde 90 ve yüzde 145’lik vergi dilimleri hem kullanıcıları hem de markaları 1.6 lt’lik duvarın gerisinde bıraktı.
Ama halen sürüş zevkini önemseyen kullanıcılar için sıradışı modeller ilgi görmeye devam ediyor. Bunun çok farklı bir örneği ile bugün beraberiz. Benzer bir deneyimi bundan 4-5 yıl önce Porsche Cayenne GTS ile yaşamış ve o zaman da bu kadar güçlü bir SUV’a neden ihtiyaç var ki? Sorusunu kendime sormuştum.
Bugün de buna benzer bir çelişki içindeyiz. Mercedes’in A-Sınıfı ile başlattığı akımı hepimiz biliyoruz. Ardından gelen sportif coupe sedan formundaki CLA ve kompakt crossover modeli GLA ile bulundukları segmentte bir aile oluşturdular. Üç kardeşin adeta steroid almış 2.0 lt’lik 360 bg gücündeki motorunu A45 AMG ve CLA 45 AMG’de kullanmıştık. Bu hormonlu motorun son neferi ise GLA 45 AMG.
GLA 45, mevcut GLA’dan 15 mm daha alçak fakat A45 AMG’den hala 40 mm daha yüksek. Bir hatchback’ı andıran iç mekân, özellikle arka koltuklar göz önünde bulundurulduğunda A ve CLA’dan ise oldukça geniş. Yükleme alanı da son derece cömert. Aslında GLA’ya genel hatlarıyla baktığınızda kavramsal olarak ikinci nesil bir crossover gibi. Evet yapısı yüksek ama off road kullanımı için çok gereksiz. Sürüş pozisyonu ise ne bir spor otomobil kadar aşağıda ne de bir SUV kadar yüksek etrafa hâkim bir şekildesiniz.
Bu otomobilin logolarını görmeseniz dahi, genel görünümünde zaten bir gariplik olduğu hemen anlaşılıyor. Büyük jantları, ön panjuru, üzerindeki AMG aerodinamik kit ve tabii ki egzozlar… Bu büyük patırdı koparan performans egzozları opsiyon listesinde yer alıyor. Fakat bu egzozları tercih etmezseniz GLA 45 çok daha uysal bir sese sahip.
Performans egzoz kitine sahip otomobilimizle, sabahın erken saatlerinde buz gibi egzoz boruları kontağını çevirdiğiniz anda sessiz sokakta büyük bir gümbürtü koparıyor. Bir süre de yüksek olan devirle birlikte egzozdan çıkan sesler bulldog köpeği gibi homurdanmaya devam ediyor.
Yola çıkıyoruz… A 45 ve CLA 45’den sonra GLA 45 daha rahat ve konforlu geliyor. Günlük kullanım için makul ölçüde bir sertliğe sahip. Dört tekerlekten çekiş sistemine sahip olması ise büyük bir avantaj olarak nitelendirilebilir. Yukarıda off road için çok uygun olduğunu söylemiş olmasak da, niyetleri bozduğunuz bir gün toprak üzerinde bir ralli otomobili kadar zevk alabilirsiniz. Yanal yol tutuş özellikleri de GLA 45’in beklediğimizden çok daha iyi. Keskinliği ve stabilitesi son derece tatminkâr ve bu sertlik kesinlikle kemiklerinizi kıracak kadar rahatsız edici değil.
Oysaki mevcut bir GLA’ya göre yaylar, amortisörler, direksiyon ve burçlar tamamen farklı. Affalterbach’lı AMG ustalarının elinden çıkan GLA 45 AMG’nin değişim listesi ise bir yazdıklarımızdan daha uzun.
2.0 lt’lik 360 bg gücündeki motorun güç ve verimlilik dengesi A 45 kadar iyi ayarlanmış. Sürüş temponuz yüksek olduğunda dahi gaz pedalının tepkileri çok başarılı ve size istediğiniz güç talebini sonuna kadar sunuyor. ‘S’ modunda ya da ‘M’ modda GLA 45 çok daha heyecan verici bir sürüş deneyimi yaşıyorsunuz. GLA 45 1585 kg olmasına karşın, özellikle otomobilin ilk üç vitesi büyük bir akselerasyon ile sizi koltuğa yapıştırmayı başarıyor. 450 Nm’lik tork değeri buralarda kendini fazlasıyla belli ediyor. Ve çift kavramalı DCT şanzıman… Her vites düşürme ve yükseltme de büyük patırtılar için etraftaki insanların meraklı gözlerle size bakmasına sebep oluyor.
Peki gün sonunda bakalım elimizde ne var… Hatırı sayılır güçte bir motor, geniş oturma alanı, tatminkâr yükleme kapasitesi ve bunlara ek olarak şık sportif bir SUV. Peki tüm bunlara bir arada sahip olmak için 265. 800 TL gibi bir rakam vermeye değer mi? Bu tabii çok göreceli bir şey ama sanki çok mantıklı bir iş gibi görünmüyor. Zira kim; eşi, çocukları ve kayınvalidesi otomobilin içindeyken büyük patırtılarla 0’dan 200 km/s’ye 18 saniyede çıkmak ister? Hakikaten bu otomobil gibi öyle bir sıradışı baba var ise bizler de tanımak istiyoruz.
Ahmet Armağan