Sakatlığa rağmen spora devam etmek kariyeri bitirebilir

Her spor branşının kendine has olarak fiziksel hazırlık aktiviteleri gerektirdiğini ifade eden Op. Dr. Osman Lapçın, bir sporcunun sakatlık sorunu yaşadığı halde spor yapmaya devam ederse kariyerine zarar vereceğini ifade etti.

Müsabaka öncesinde kondisyon ve fiziksel egzersizlerle hazırlık yapmış olmanın olası sakatlık risklerine karşı bir önlem olacağına değinen Osman Lapçın, “Kazanma veya kaybetmenin söz konusu olabileceğini kabullenmek bedenin sınırlarını zorlayarak yaralanmaya yol açılmasını engelleyecektir.” diye konuştu.


Sınırları zorlamamak yaralanmaları önler

Sporu kurallarına uygun olarak yapmak özellikle müsabaka sporlarında ikili sert mücadelelerden kaynaklanan yaralanmaları azaltacağının altını çizen Lapçın, “Sporu tekniğine uygun olarak yapmak bedenin sınırlarını aşırı zorlamadan aynı sonuca ulaştıracağı için yaralanmaları önleyebilecektir.” açıklamasında bulundu.


Kötü bir zeminde ya da uygun olmayan aksesuarla mücadeleye çıkmanın sakatlık riskini arttıracağını ifade eden Osman Lapçın, yaş ve cinsiyetin de bazı yaralanmalar için risk artırıcı bir etken olduğuna değindi. Lapçın şöyle devam etti: “Sportif faaliyetler esnasında kurallara uyulmaması, belirlenen tekniklerin dışına çıkılması, yarışma içerdiği için bedenin sınırlarının zorlanması, gerekli fiziksel hazırlığın yapılmadan müsabakaya çıkılması, psikolojik olarak hazır olmamak veya fazlaca koşullanmak, sosyal ve ekonomik beklentiler nedeniyle yine bedenin sınırlarını zorlamak veya sağlık sorunlarını ihmal etmek spor yaralanmalarına yol açabilir.”


Halı saha maçları yaralanmalara davetiye çıkartıyor

Hiçbir fiziksel hazırlık yapmadan sadece eğlence için belli aralıklarla halı sahada maç yapmak gibi sportif aktivitelerin spor yaralanmalarına davetiye çıkarttığını özellikle vurgulayan Lapçın kondisyon ve kas gücü olarak hazırlıksız yılda 1 kez kayak yapmanın da aynı şekilde ciddi sakatlıklara yol açabileceğine dikkat çekti.

Herhangi bir sakatlık yaşanmaması için sportif faaliyetler öncesinde mutlaka kondisyon, kas gücü ve esneklik açısından hazırlık yapılmasının önemine değinen Osman Lapçın, “Özellikle profesyonel sporcuların beslenme, uyku, alışkanlıklar ve sosyal yaşamlarının hem sportif başarı için hem de sakatlanmaların önlenmesi için önem taşıdığını bilmeleri gerekir.” diye konuştu.

Sporcu sakatlığı futbol kadar diğer branşlarda da yaşanıyor
Spor yaralanmaları her ne kadar çok göz önünde olduğu için futbolda daha sık oluyor gibi gözükse de basketbol, tekvando, hentbol, voleybol, judo, atletizm gibi branşlarda daha sıklıkla ortaya çıktığının altını çizen Op. Dr. Osman Lapçın sözlerini şöyle sürdürdü: “Spor yaralanması meydana geldiği an müdahale edilmesi gereken bir durumdur. Gerekirse müsabaka bırakılmalı ve tedavisi hassasiyetle yapılmalıdır. Tedavi sonrası spora dönüş için rehabilitasyon ve o spor dalının gerektirdiği fiziksel hazırlık tamamlanana kadar sabırla ve disiplinle çalışılmalıdır. Bu hem sporcunun sağlığı için gerekli hem de bununla ilintili olarak uzun dönemde aynı performansı, başarıyı ortaya koyması için gereklidir.” 

Sakatlanma yaşayan bir sporcunun sakatlanmaya rağmen müsabakaya devam etmesinin yanlış olduğunu özellikle belirten Lapçın sözlerini şöyle tamamladı: “Sporcu tedavisi veya rehabilitasyonu tamamlanmadan, kondisyon veya fiziksek olarak hazır hale gelmeden müsabakaya çıkması yanlıştır. Belki o müsabaka için iyi bir netice alacaktır, ancak uzun dönemde sürdürülebilir bir başarı olmayacaktır. Örneğin menüsküs yırtığı veya ön çapraz bağ yaralanması olan bir sporcunun bu sorunlarına rağmen tedavisini ertelemesi menüsküs yırtığının büyümesine, daha kompleks hale gelmesine yol açacaktır, ya da ön çapraz bağı yırtık olan sporcu bunu ihmal ederse ek olarak menüsküs ve kıkırdak hasarları oluşmasına yol açacaktır. Bu durumda çok daha uzun yıllar başarılı olabileceği bir alanda performansı düşecek. Hatta bu spora, oluşan kalıcı hasarlar nedeniyle son vermek zorunda kalabilecektir.”