Avrupa Birliği, 2030 yılına kadar ağır vasıta (HDV) kaynaklı emisyonları %45 azaltmayı hedefliyor. Bu hedef doğrultusunda sıfır emisyonlu kamyonlar, 2030 itibarıyla tüm araç filosunun %15’ini oluşturacak. Bu gelişmeler, Avrupa’nın sürdürülebilir taşımacılığa geçişinde önemli bir dönüm noktasına işaret ediyor.
Elektrikli Kamyon Pazarı Büyüyor
Avrupa’da ağır vasıta pazarında elektrikli araçların payı hızla artıyor. ICCT verilerine göre, 2024’ün üçüncü çeyreğinde satılan kamyon, otobüs ve yolcu otobüslerinin %4’ü sıfır emisyonlu araçlardan (ZEV) oluştu. Bu oran, yılın ilk çeyreğinde %3,2 idi. Özellikle hafif ve orta sınıf elektrikli kamyonların satış payı, 2023’teki %6’dan 2024’ün üçüncü çeyreğinde %10’a çıktı.
PwC’nin 2022 tarihli analizine göre, 2030 yılı itibarıyla elektrikli kamyonların toplam sahip olma maliyeti (TCO), içten yanmalı motorlu kamyonlara kıyasla %30 daha düşük olacak. Bu da çevresel faydalarla birleştiğinde, elektrikli kamyonları yol taşımacılığı için ekonomik olarak cazip hale getiriyor.

Avrupa’da Elektrikli Kamyon Şarj Altyapısı Yayılıyor
Elektrikli ağır vasıtalar için geliştirilen yüksek güçlü şarj (HGV) istasyonlarının son haritası, önemli bir trendi gözler önüne seriyor:
Şarj noktaları, İsveç’in kuzeyinden Fransa’nın güneyine uzanan lojistik koridorlar boyunca yoğunlaşıyor. Bu stratejik yerleşim, düşük karbonlu taşımacılığın ana güzergâhlarda sorunsuz şekilde sürdürülmesini sağlıyor.
Fransa, Almanya, Hollanda, Danimarka, İsveç ve Norveç, HGV şarj altyapısının kurulumunda Avrupa’nın öncü ülkeleri arasında yer alıyor. Ana otoyollar boyunca konumlandırılan bu şarj istasyonları, özellikle uzun mesafe taşımacılığı yapan elektrikli kamyonların operasyonel verimliliğini artırıyor.
Sürdürülebilir Ağır Taşımacılığın Geleceği
Elektrikli ağır vasıtaların yaygınlaşması, yalnızca karbon emisyonlarının azaltılmasını değil, aynı zamanda lojistik maliyetlerinin düşmesini ve gürültü kirliliğinin azalmasını da sağlayacak. Ancak bu dönüşüm, altyapı yatırımları, batarya teknolojileri, filo dönüşümü ve operatörlerin eğitimi gibi birçok bileşeni içeren bütüncül bir yaklaşımı gerektiriyor.
Avrupa’nın 2030 hedefleri doğrultusunda elektrikli ağır vasıtaların benimsenmesi, hem çevresel sürdürülebilirliğe katkı sağlayacak hem de taşımacılık sektörünü yeni bir çağın eşiğine taşıyacak.