TEST: Mercedes S350 Bluetec Sürüş İzlenimi

mercedes_s350-2

Mercedes S-Sınıfı her zaman “lüks otomobil” tanımının karşılığı olarak 1954’den beri otomobil tarihinin sahnesinde yer almış, devlet başkanlarının tercih ettiği bir otomobil olmakla beraber, bulunduğu segmentte başı çekmiş bir modeldi. Yıllar içinde her segment geliştiği gibi lüks otomobil segmenti de bambaşka yerlere geldi ve Rolls-Royce, BMW, Audi, Bentley gibi markalar göz alıcı tasarımlar, akıl almaz teknolojiler ve lüks kavramının tabir-i caizse Nirvana’sına ulaştılar.

Mercedes tabii ki bu arada boş durmadı ve tüm markaların gözü Mercedes’in üzerindeydi. W221 kodlu S-Sınıfı üretildiğide yıl 2005’ti ve o yıllardan bu yıllara çok şeyler değişmişti. Mercedes bu gelişmeleri en iyi gözlemleyen markalardan biri oldu ve “en iyiyi” üretmek için kolları sıvadı. Yeni S-Sınıfı için tek bir hedef vardı “Dünyanın en iyi otomobili” olmak… Bunun için inanılmaz saatler ve paralar harcandı. Nihayet Almanya’nın Hamburg kentindeki AIRBUS fabrikasında geçtiğimiz yıl benimde katıldığım mükemmel bir dünya prömiyeriyle yeni S-Sınıfı kendini gösterdi.

Mercedes’in yeni S-Sınıfı’yla hedeflediği nokta çok farklıydı ve bunun için daha üstte yer alan Maybach’ın da üretimine son verdi. Böylesine özel ve gelişmiş bir otomobili bizler de kullanmak bu farklı deneyimi yaşamak için adeta can atıyorduk. S-Sınıfı’nın ülkemizde satışına başlanmasının ardından Mercedes yetkilileri bu otomobile ait bir test otomobilinin henüz programda olmadığı söylediklerinde bu durumu çok garipsedik. Çünkü tüm dünyadaki otomobil basını yeni S-Sınıfı’ndan öylesine övgü ile bahsediyordu ki, bu deneyimi yaşamamak bizler için kabul edilemez bir durumdu. Bende çok sevdiğim bir dostum olan Atlantik Luxury Rentals’ın sahibi Uğur Ersöz’den bu konuda destek istedim. Sağolsun bizi kırmadı ve henüz sıfır kilometre olan Mercedes S350 Bluetec otomobilini bizlere tahsis etti.

mercedes_s350-1

Gelelim Mercedes S350 Bluetec Deneyimine

Otomobilin direksiyonuna oturdum kafamı arka tarafa doğru çevirdim ve şu soruyu sordum. Nerede olmalıyım… Direksiyon da mı? Yoksa arka koltukta mı? Kısa bir bocalamanın ardından önce bu koca çocuğun eskiye göre kadar değiştiğini görme vaktiydi ve küçük adımlarla yola çıktım… Otomobil dizel motoruna rağmen öylesine sessizdi ki benim de daha önce hiç yaşamadığım bir duygu ile kendini gösterdi. Standart donanımda sunulan havalı yaylar ve adaptif amortisörler S-Sınıfı’nın gerçek konforunu ortaya koyuyor.

Şehrin içinden çıkıp otoyola bağlanırken keyifli bir uzun bir viraj var ve hızımı hafifçe artırıyorum o sırada konsolun hemen ortasındaki butonu da Comfort modunda Sport’a alıyorum. Koskoca Mercedes S350 Bluetec’in o virajı nasıl bir denge ile döndüğünü anca içinde olunca anlayabiliyorsunuz. Selefi W221 ile aynı virajı dönerek tedirgin olacağımdan yüzde 100 eminken yeni Mercecdes S350 ile ayağımı dahi kaldırmıyorum. Tabii burada anlatmak istediğim sportif bir sürüşten ziyade dengeli ve daha tepkili bir sürüş hissi. Bunun yanında direksiyonu iyi bir gövde kontrolü sağlamaya yetecek kadar da hassas çalışıyor.

Bunda eşi görülmemiş bir burulma rijitliğinin etkisi çok fazla. Çünkü eski versiyonda 27.500 Nm/deg direnç yeni S-Sınıfı’nda 40.500 Nm/deg. Eskiye göre değişen tek şey otomobilin yapısındaki dinamizm değil. Sürüş anlamında yeni S-Sınıfı’nın eskiye göre çağ atladığını söyleyebiliriz.

Bu otomobilin kusursuz bir otomobil olduğunu şu dakikalarda dahi söylemek mümkün ama daha anlatacak çok şey var. Havalı süspansiyonlar beraberinde sadece konforu getirmekle kalmıyor ve bozuk zeminler de yol rahatsızlığını minimize edebiliyor. Ne çukur ne de tümseklerin otomobilin içine yansıması büyük ölçüde hissedilmiyor. Hatta otomobilin arkasında oturuyorsanız, yolda neler olup bittiğinden habersiz bir şekilde yanınızdakiyle konuşmaya devam edebiliyorsunuz.

mercedes_s350-5

İç mekan demişken biraz da kabinden bahsedelim.

Kabin beklediğiniz herşeyi size kaliteyi en üst seviyeye taşınmış bir şekilde sunuyor. Koltuklarda ve kapılardaki kullanılan derinin kalitesi dahi çok yüksek. Mercedes’in klasik tasarım dilinin gelişmiş bir teknoloji ile harmanlandığına şahit oluyoruz. 60’ların Mercedes’lerini yansıtan iki kollu direksiyonun simidinin arkasında klasik gösterge panelinin yerini 12.3 inç’lik LCD ekran aldığını görüyoruz. Aynı boyutlara sahip ve gösterge ekranının hemen yanındaki Comand Online sistemiyle de otomobilin tüm parametrelerini buradan ayarlıyorsunuz.

Koltukların yumuşaklığı, ayarlanabilirliği ve ergonomisi kusursuz. Koltuklarda sadece ısıtma özelliği yok tamamında soğutma özelliği de bulunuyor. Ayrıca her yolcu tarafında dirseklik de yer alıyor. Masaj özelliği ise opsiyonel. Ayrıca dört yolcu için başlıklarda yastıklar var. Özellikle arka koltuklarda sunulan bir metreye ulaşan mesafe ön tarafta oturma istediğini tamamen ortadan kaldırıyor. 920 mm’lik baş mesafesi ile hemen her otomobilde karşınıza çıkmayacak kadar farklı bir değer.

Şimdi kaputun altına bakma ve Mercedes S350 Bluetec ile performans zamanı… V6 silindirli bu motor Mercedes’in diğer modellerin de de kullandığı 258 bg’lik ünite. 620 Nm’lik bu motor bazı noktalarda 1955 kg’lık bu otomobil için yetersiz kalabiliyor. Sanki otomobil daha güçlü ve canlı bir ünite istiyor gibi. 7G-TRONIC otomatik şanzıman yine motor kadar bildik bir şanzıman. Ortalama yakıt tüketimi ise şehir içinde 100 km’de 5.9 lt dolaylarında.

mercedes_s350-3 (1)

Yeni Mercedes S-Sınıfı’nı sayısız donanım seçeneğiyle tercih edebiliyorsunuz. Liste çok geniş. Standart donanımda dahi liste bir hayli kabarık ama S-Sınıfı’na özel opsiyonal da bu otomobili farklı kılan detayların başında geliyor. Ön, yan ve perde hava yastıkları, LED akıllı ışık sistemi, Comand Online multimedya sistemi

12.3 inç ekran, HDD navigasyon, MP3, Bluetooth, USB, aux girişi, WLAN hotspot özelliği “Magic Vision Control” akıllı ön cam ve yıkama sistemi ve Airmatic havalı süspansiyonlar gibi özellikler standart donanımlar arasında yer alıyor. AIR-BALANCE paketinin bir parçası olarak aktif parfüm sıkma sistemi, Burmester 3D Surround ses sistemi, sıcak taş masajı prensibine sahip, aktif koltuk havalandırma sistemine dayalı “canlandırıcı” masaj özelliği, 360 derece kamera, sürüş asistanı paketi (kör nokta ve şerit takip asistanı), gece görüş asistanı gibi S-Sınıfı’nı farklı kılan tüm bu özellikler opsiyonel olarak sunuluyor.

Gün sonunda şunu rahatlıkla söyleyebilirim. Kişiye hitap edip etmemesi konusunu bir kenara bırakırsak şu zamana kadar kullandığım otomobiller içinde yeni S-Sınıfı tüm özellikleriyle en iyisi. Ve sanıyorum ki bu otomobilin satılmaya başlamasıyla birlikte yazımın başında bahsettiğim markaların hepsinin tahtı fazlasıyla sallanır hale geldi. Onlar S-Sınıfı kadar iyi bir otomobil yaparlar mı bilinmez ama, bu otomobil bana göre daha çok konuşulacağa benziyor.

mercedes_s350-4

Yazı: Ahmet ARMAĞAN | Fotoğraflar: Savaş Yılmaz, savas@oanfotograf.net