Bu çok yönlü otomobil, seyahat eden, spor yapan veya dışarıda vakit geçiren sürücülere hitap ediyor. Aracın esnek iç mekanı her tür spor ekipmanın sığabileceği alan yaratırken, modern yük taşıma sistemleriyle sörf tahtalarını veya bir Porsche elektrikli bisikleti taşımak son derece kolaylaşıyor.
Otomobilin güçlü yanları arasında çarpıcı tasarımının yanı sıra dokunmatik ekran ve göz takip sistemine sahip bir etkileşim konsepti yer alıyor. 4,95 metre uzunluğundaki konsept, dört tekerlekten çekiş sistemini besleyen 800 voltluk ve hızlı şarj şebekesine bağlanabilen bir motor altyapısına sahip.
Porsche’nin elektrikli konsepti Mission E Cross Turismo, kıvrımlı kemerler arasından uzanan alçak kaputu ile Porsche 911’in DNA’sını taşıdığını ilk bakışta ortaya koyuyor. Hava perdesi olarak adlandırılan dikey hava girişleri de otomobilin karakteristik tasarım unsurlarından biri. Tasarımın bir diğer dikkat çekici yönü ise matrix LED farlar. Markanın alışıldık dört noktadan aydınlatmalı gündüz farları evrimleşerek dar, üç boyutlu cam farlara dönüşmüş durumda. Dört yatık kanat üzerinde yer alan bu ışıklar, ayrıca yenilikçi, dört noktadan aydınlatmalı sinyal lambalarını da içeriyor. Otomobilde ayrıca Porsche X-Sight teknolojisi kullanılarak geliştirilen yüksek performanslı uzun farlar bulunuyor.
Otomobilin siluetine damgasını vuran tasarım unsuru, arkaya doğru kavis çizerek uzanan, Porsche tasarımcılarının ‘flyline’ olarak adlandırdıkları sportif tavan çizgisi. Bu, Panamera Sport Turismo’yu akla getiren bir özellik. Marka için aynı ölçüde karakteristik olan bir diğer özellik ise, yan camların dinamik şekli. Geniş kemerler ve ön tekerlerin arkasında yer alan hava çıkışlarıyla üç boyutlu yan paneller, 1,99 metre genişliğindeki konsept otomobilin sportif crossover karakterinin altını çiziyor. Otomobile bir arazi aracı izlenimi veren dikkat çekici kapı eşikleri ve 275/40 R 20 lastikleriyle 20 inçlik tekerlekler de diğer karakteristik özellikler arasında yer alıyor.
Konsept çalışmasının özel gri metalik rengi sayesinde, arkadan bakıldığında bile bu otomobilin bir Porsche olduğu ilk bakışta anlaşılıyor. Sportif tasarımı ve hava akışını yönlendiren tavan kanadına ek olarak, kesintisiz ışık şeridi de tipik Porsche özelliklerinden biri. Devre kartı görünümüne sahip üç boyutlu bir muhafaza içine yerleştirilmiş cam harfler, aydınlatmalı beyaz Porsche logosunu meydana getiriyor. Otomobil şarj olurken Porsche logosundaki ‘E’ harfi kalp atışı gibi yanıp sönüyor ve devre kartı kayan ışıklarla aydınlanıyor. Bu da etkileyici bir elektrik akımı hissi yaratıyor. Ön camdan bagaj kapısına kadar uzanan panoramik cam tavan ise, otomobilin iç mekanına ferahlık hissi katıyor.
Tüm mobilite ihtiyaçlarına yanıt veren çok yönlülük
1,42 metre yüksekliğindeki dört kapılı otomobilin sunduğu esneklik, yolculara büyük kolaylık sunuyor. Örneğin arka koltukların arkalıklarında, kayak takımları gibi uzun eşyaların bagaja sığmasını kolaylaştıran açıklıklar bulunuyor. İstendiğinde, arkalıkları tümüyle yatırmak da mümkün. Bagajda yer alan, ayarlanabilir ve çıkarılabilir kayışları bulunan bir ray sistemi ise, eşyaların hızla ve güvenle sabitlenmesini sağlıyor. Mission E Cross Turismo yolcularına otomobilin ötesinde mobilite seçenekleri sunuyor, güçlü elektrik motoru sayesinde kullanıcının pedalları çevirmesine yardımcı olan Porsche e-bike da bunlardan biri. Bu elektrikli bisiklet sayesinde Porsche müşterileri, iki tekerlek üzerinde bile Porsche’un tasarım, teknoloji ve performansından yararlanmayı sürdürebiliyorlar.
İç mekanda hafif tasarım
İç mekanda geleneksel Porsche tasarım unsurları yeniden yorumlanarak dijital çağa taşınıyor. Bunun en güzel örneklerinden biri, otomobilin genişliğinin altını çizen, kanat şekilli bir üst ve alt kısımdan oluşan ön panel. Yatay bir yerleşime sahip olan gösterge paneli, sürücü ve önde oturan yolcunun rahat kullanımı için geniş bir ekrana sahip. Bağımsız duran gösterge kümesi sürücüye doğru çevrilmiş durumda ve dijital içeriğin TFT ekranlar üzerinde gösterildiği üç dairesel bölümden oluşuyor. Orta konsol, ön koltuklar arasından ön panele doğru yükseliyor. Orta konsolun dolaylı ışıklandırması, ortam aydınlatması ile birleşerek benzersiz bir atmosfer oluşturuyor.
İç mekanın tasarım özelliklerinden bir diğeri de gösterge panelinde, spor koltuklarda ve bazı diğer kısımlarda kendini gösteren, yarış otomobillerini andıran, aydınlatmalı Porsche logosuyla süslenmiş hafif yapılar. Kapı panellerinde, üç boyutlu bir görünüme sahip, dokulu kaplamalar dikkat çekiyor çarpıyor. Havalandırma kanallarının ve cam kontrollerinin çevresi gibi yerlerde kullanılan Mavi alüminyum detaylar, siyah ve açık gri deri yüzeylerinin oluşturduğu çift renk ağırlıklı görünüm içerisinde etkileyici bir kontrast yaratıyor.
600 HP’lik sportif performans
Toplamda 600 hp (440 kW) üzerinde sistem gücü üreten iki sürekli mıknatıslı senkron motor (PSM) sayesinde Mission E Cross Turismo sıfırdan 100 km/h hıza 3,5 saniyenin altında, 200 km/h hıza ise 12 saniye altında çıkıyor. Otomobilin sağladığı sürekli güç, elektrikli otomobiller arasında rakipsiz ve performanstan ödün vermeden art arda birçok kez hızlanmak mümkün. Motor gücünü tekerleklere otomatik olarak dağıtan Porsche Tork Vecroting teknolojisi sayesinde, her yüzeyde istenen anda dört tekerlekten çekiş sağlanıyor.
Adaptif havalı süspansiyon
Otomobilin etkileyici çeviklik ve dengesinde dört tekerlekten yönlendirme sistemi büyük rol oynuyor. Otomobilin zeminden yüksekliğini 50 milimetre kadar artıran adaptif havalı süspansiyonun haricinde otomobilde yer alan bir diğer özellik ise, sağladığı aktif dengeleme sayesinde otomobilin virajlarda yana yatmasını önleyen ve engebeli yüzeylerde sarsıntıyı azaltan Porsche Dinamik Şasi Kontrolü (PDCC).
Benzersiz bir kullanıcı deneyimi
Mission E Cross Turismo tasarımının çarpıcı yönlerinden biri de yenilikçi gösterge ve etkileşim konsepti. Baş üstü göstergeleri gibi sürücünün görüş açısı içerisinde ideal konumlandırılmış göstergeler, sürücünün dikkatini yola odaklamasına yardımcı oluyor. Yeni bağlantı çözümleri ise otomobilin dijital yaşam tarzına mükemmel bir şekilde entegre edilmesini sağlıyor. Bunlar sonucunda ortaya çıkan ise, benzersiz bir kullanıcı deneyimi.
Otomobildeki başlıca görüntü ve etkileşim seçenekleri ise şunlar:
Göz takip sistemli sürücü göstergeleri: Gösterge sistemi, Porsche Connect, performans, motor, enerji ve Sport Chrono için ayrı bölümlere ayrılmış üç yuvarlak sanal ekrandan oluşuyor. Göz takip sistemi, dikiz aynasına yerleştirilen kamera yardımıyla sürücünün hangi göstergeye baktığını tespit ediyor. Sürücünün o anda baktığı gösterge büyütülerek öne çıkarken, diğerleri küçülerek arka planda kalıyor. Sistemle etkileşim ise direksiyon üzerindeki akıllı dokunmatik düğmeler vasıtasıyla gerçekleşiyor.
Yolcu ekranı: Ön panelde, yolcu bölümü boyunca uzanan ekran, göz takip sistemi ve dokunmatik ekran teknolojisi sayesinde yolcunun medya, navigasyon, havalandırma ve telefon rehberi gibi fonksiyonları kullanmasını sağlıyor. Orta konsol dokunmatik ekranı üzerinde ayrıntılı menüler yer alıyor.
Ufak dokunmatik ekranlar: Bu ekranlar, koltuk ayar ve konfor fonksiyonlarını da içeren çok fonksiyonlu cam kontrol panelinde ve konsolun sağ ve solundaki havalandırma sistemi kanallarında konumlanıyor. Örneğin bu ekranlar üzerinde parmağı soldan sağa kaydırma hareketliyle fan hızını artırmak mümkün.
Otomobilin ‘akıllı kabin’ yaklaşımı, etkileşimi sade ve kolay bir hale getiriyor. Otomobil ayarları, iç mekan sıcaklığı ve ortam aydınlatması, kullanıcıların tercihlerine ve sürüş koşullarına göre otomatik olarak ayarlanıyor.
Sürücü, otomobil içinde değilken bile pek çok bilgiye erişip ayarlamalar yapabiliyor. Klimadan navigasyona dek tüm kişiselleştirme seçeneklerini bir tablet, akıllı telefon ya da akıllı saat yardımıyla önceden planlamak mümkün.
Kişisel seyahat arkadaşınız DestinationsApp
Porsche Connect, şimdiden 20’den fazla dijital hizmet ve uygulama sunan bir sistem. Mission E Cross Turismo’da yer alan DestinationsApp yazılımı ise, dijital platformun gelecekte sağlayacağı katma değeri açıkça ortaya koyuyor. Hafta sonu çıkılacak yolculuğun akıllı telefon üzerinden birkaç kolay adımda planlanmasını sağlayan bu uygulama, kullanıcıya önerilerde bulunuyor, hızla ve kolayca rezervasyon yapılmasını sağlıyor, hatta rotayı belirleyip, yemek ve spor ekipmanı planlamasına yardımcı oluyor. DestinationsApp bunlarla da yetinmeyerek, Mission E Cross Turismo’nun gövdesini seçilen rotaya göre şekillendiriyor ve yola uygun müzik, havalandırma ve aydınlatma seçenekleri sunuyor.
15 dakikalık şarjla 400 kilometre
Otomobilin 800 voltluk elektrik mimarisi sayesinde, lityum iyon batarya Yeni Avrupa Sürüş Çevrimi (NEDC) standartlarına göre 400 kilometrelik bir yolculuk için gereken şarja 15 dakika gibi bir sürede ulaşabiliyor. Konsept otomobilin esnek şarj sistemi, yolda veya evde şarj edilmesini mümkün kılıyor. Otomobil, IONITY ortak girişimi kapsamında ana arterler üzerinde kurulan hızlı şarj altyapısına bağlanmaya hazır durumda. Buna ek olarak, Mission E Cross Turismo’nun bataryası endüktif olarak, bir şarj istasyonu ile veya Porsche ev enerji depolama sistemi kullanılarak şarj edilebiliyor. Ev enerji depolama sistemleri, ev ölçeğinde kurulan güneş enerjisi sistemleriyle de uyumlu.