Tesla ve SpaceX’in CEO’su Elon Musk, katıldığı bir podcast programında son dönemdeki siyasi girişimleri ve Donald Trump yönetimiyle olan ilişkisi hakkında çarpıcı itiraflarda bulundu. Musk, ABD hükümetini yeniden yapılandırma çabalarıyla geçirdiği zamanın bir hata olduğunu ve aynı şeyi bir daha yapmayacağını belirtti.
Electrek’in haberine göre; Musk’ın bu açıklamaları, teknoloji dünyasının uzun süredir dile getirdiği eleştirileri haklı çıkarır nitelikte.
“Keşke Şirketlerime Odaklansaydım”
Elon Musk, Hükümet Verimliliği Departmanı (DOGE) bünyesindeki çalışmaları yerine kendi şirketlerine odaklanmış olmayı dilediğini söyledi. Musk, “DOGE ile uğraşmak yerine temel olarak şirketlerimde çalışsaydım, arabaları yakıyor olmazlardı” diyerek, siyasi duruşunun Tesla markasına verdiği zararı ve protestolara neden olduğunu kabul etti.
2 Trilyon Dolarlık Tasarruf Hayali Suya Düştü
Musk, göreve gelmeden önce ABD bütçesinden 2 trilyon dolar tasarruf edebileceğini iddia etmişti. Ancak uzmanlar, bütçedeki zorunlu harcamalar göz önüne alındığında bunun matematiksel olarak imkansız olduğunu defalarca belirtmişti.
Gelinen noktada Musk, yaklaşık 200 milyar dolarlık bir kesinti yaptığını iddia etse de, yapılan analizler Musk’ın eylemlerinin bütçe açığını azaltmak yerine muhtemelen artırdığını gösteriyor.
Tesla Satışları ve Marka İmajı Zarar Gördü
Musk’ın aşırı sağ görüşlere verdiği destek, çevre karşıtı grupları finanse etmesi ve tartışmalı söylemleri, Tesla’nın ana müşteri kitlesiyle arasını açtı.
- Satışlar Düştü: Küresel elektrikli araç pazarı büyürken, Tesla’nın satışları hem ABD’de hem de dünya genelinde düşüş gösterdi.
- Protestolar: Musk’ın politikaları, Tesla sahiplerini utandırdı ve markaya yönelik protestoların fitilini ateşledi.
Electrek Yorumu: “Biz Söylemiştik”
Haberde, Musk’ın yıllar sonra gelen bu “aydınlanma” anının, eleştirmenlerin en başından beri uyardığı risklerin bir teyidi olduğu vurgulanıyor. Musk’ın kendi yankı odasından çıkıp gerçeklerle yüzleşmesi olumlu bir adım olarak görülse de, Tesla markasına verilen hasarın ne kadarının telafi edilebileceği henüz belirsizliğini koruyor.
