Lexus, Kenshiki Forumu’nda elektrifikasyon stratejisiyle ilgili büyük hedeflerini ve gelecek vizyonunu paylaştı. 2035’e kadar tamamen elektrikli bir marka olma hedefi kapsamında, 2030’da Avrupa pazarında bu dönüşümü tamamlamayı planlıyor.
Avrupa’da hızla büyüyen Lexus, bu büyümenin temelini güçlü bir model yelpazesi üzerine kuruyor. Özellikle D ve E segmenti premium SUV modellerinde (NX, RX, RZ gibi) hibrit, plug-in hibrit ve tam elektrikli seçenekler sunarak geniş bir ürün yelpazesi oluşturuyor. Bu strateji, şu anda hızla genişleyen pazarda yerini sağlamlaştırmayı ve altı haneli satış hedefine ulaşmayı amaçlıyor.
Lexus’un gelecek vizyonunu gösteren LF-ZC ve LF-ZL gibi konsept araçlar, markanın teknolojik ilerlemesini ve sürüş deneyimini nasıl değiştireceğini gösteriyor. Bu araçlar, sadece elektrifikasyonla değil, aynı zamanda kişiselleştirilmiş sürüş deneyimleri, yenilikçi iç tasarım ve sürücü odaklı teknolojilerle dikkat çekiyor.
Teknoloji anlamında, Lexus’un Arene İşletim Sistemi ve DIRECT4 dört tekerlekten çekiş teknolojisi gibi özellikleri sürücü deneyimini geliştirmek için kullanmayı planladığı belirtiliyor. Bu sistemler, sürüş keyfini artırmak ve kullanıcı deneyimini kişiselleştirmek adına geliştiriliyor.
Gelecekteki elektrikli araç modellerinde, yeni modüler yapılar ve batarya teknolojileriyle birlikte ürün gamını genişletme planları var. Bu modeller, farklı segmentlerdeki kullanıcı ihtiyaçlarına ve taleplerine yönelik çeşitlilik sunacak şekilde tasarlanıyor. Yeni batarya teknolojileriyle hızlı şarj imkanı ve uzun menzil özellikleri hedefleniyor.
Ayrıca, RZ ürün yelpazesinin genişletilmesi planları arasında manuel şanzıman hissi sunacak özelliklerin eklenmesi de bulunuyor. Bu özelliklerle, elektrikli araçların sessizliğiyle birlikte sürücülere manuel şanzıman deneyimini yaşatma hedefleniyor. Lexus, elektrifikasyon ve teknoloji alanında öncü bir rol oynayarak yenilikleriyle pazarda fark yaratmaya odaklanıyor.
